Bilinçdışının yüzeyine çıkmasına izin vermediğimiz sürece, kendimizi ve dünyayı asla tam olarak anlayamayız.

Psikodinamik terapi, kişiye özel bir süreç olduğu için süresi kesin olarak belirlenemez. Ortalama olarak, aylar süren bir süreçtir. Ancak kişinin hedefleri, sorunun derinliği ve terapötik sürecin ilerleyişine bağlı olarak bu süre uzayabilir. Seanslar genellikle haftada bir kez yapılır, ancak bazı durumlarda bu sıklık terapist ve danışanın ortak kararıyla artırılabilir.

Hayır. Psikodinamik terapi, geçmişi bugünü anlamak için bir araç olarak kullanır. Terapinin ana odağı şimdiki sorunlarınızdır. Ancak bu sorunların nedenlerini, duygusal tepkilerinizi ve davranış kalıplarınızı daha iyi anlamak için çocukluk deneyimlerinize, erken ilişkilerinize ve aile geçmişinize bakılır. Amaç, geçmişi yeniden yaşamak değil, geçmişin bugün üzerindeki etkilerini çözümlemektir. 

Psikodinamik terapide sessizlik, önemli bir araçtır. Terapistinizin sessizliği, size düşünmek, hissetmek ve aklınıza gelenleri sansürlemeden ifade etmek için alan yaratır. Bu sessizlikler, bilinçdışınızdaki materyalin yüzeye çıkmasına yardımcı olabilir ve terapi sürecinin derinleşmesini sağlar.

Evet, çoğu zaman psikodinamik terapi, ilaç tedavisiyle birlikte kullanılır. Özellikle depresyon, anksiyete ve diğer duygu durum bozukluklarının belirtileri şiddetli olduğunda, ilaç tedavisi semptomları hafifleterek terapi sürecine daha iyi odaklanmanızı sağlayabilir. Bu konuda karar, psikologunuz ve bir psikiyatristin ortak değerlendirmesiyle verilir. 

Terapistiniz, sizi yönlendirmek veya size ne yapmanız gerektiğini söylemek yerine, yolculuğunuzda size eşlik eder. Amacı, bilinçdışı süreçlerinizi anlamanıza, duygusal tepkilerinizin kökenini keşfetmenize ve kendinize dair içgörü kazanmanıza yardımcı olmaktır. Terapistiniz, seanslarda anlattıklarınızdaki tekrarlayan örüntüleri yakalayarak size geri bildirimde bulunur.
 

Bu terapi, size sadece sorun çözme becerileri kazandırmakla kalmaz, aynı zamanda kendinize ve başkalarına karşı bakış açınızı kökten değiştirir. Kendi iç dünyanızı ve davranışlarınızı daha iyi anladıkça, kendinizle daha barışık olur, ilişkilerinizi daha sağlıklı yönetir ve hayatınızda daha bilinçli kararlar alabilirsiniz. Değişim, içgörü ve farkındalık yoluyla gerçekleşir.